Tüketici Hukuku, tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir.
2014 yılında 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe girmiş olup, uyuşmazlıklarda halen 6502 sayılı kanun uygulanmaktadır.
Tüketici uyuşmazlıklarında bir tarafın tüketici diğer tarafın mal ve hizmet sağlayıcı olması gerekir. 28 Temmuz 2020 tarihinden itibaren Türkiye’de Tüketici Mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı haline getirilmiştir. (Tkhkmd.73A -1)
Tüketici hakem heyeti parasal sınırını geçmiş olan uyuşmazlıklarda dava açmadan önce arabuluculuk yoluna başvurmak zorunludur, arabuluculuk yoluna başvurmadan dava açılırsa, dava usulden reddedilir. Ancak, uyuşmazlık değerini belirtilen parasal sınırların altında olsa da yani hakem heyetinin görev sınırları içerisinde olsa da taraflar “ihtiyari olarak arabuluculuk” sürecine başvurabilirler.
Ayıplı mal ve hizmetler, taksitle satışlar, konut finansman sözleşmeleri, tüketici kredileri, mesafeli sözleşmeler, devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri, paket tur sözleşmeleri, abonelik sözleşmeleri, satış sonrası hizmetlerden kaynaklanan hukuki uyuşmazlıklar, avukat vekalet ücreti sözleşmeleri gibi uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuk kapsamındadır.
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73/A birinci fıkrasında düzenlenen, tüketici hakem heyeti görevi kapsamında olan uyuşmazlıklar, tüketici hakem heyeti kararlarına yapılacak itirazlar, tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklar, ayıbın tespiti, tedbir talepleri, üretimin veya satışın durdurulması, malın toplatılması ve kanunda sayılan diğer hallerde dava şartı arabuluculuk kapsamında hükümler uygulanmayacaktır.
ARABULUCULUK ÜCRETİNİ KİM ÖDER?
Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılmaması, tüketicinin ilk toplantıya katılmaması, anlaşma ve anlaşamama gibi durumlarda tüketici hiçbir ücret ödemeyecektir.
Tüketicinin ödemesi gereken arabuluculuk ücretini Adalet Bakanlığı, bütçesinden karşılayacaktır.
Bazı durumlarda arabuluculuk ücreti, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin Birinci Kısmına göre iki saatlik ücret tutarını geçemeyecektir.
Arabulucuya başvuruda bulunan tüketici harç, masraf vb. gibi bir ücret ödemeyeceği gibi arabuluculuk ücreti de ödemez.
Birleşik Arabuluculuk Merkezleri ile size yakın çözüm noktalarımızda, başvurunuza göre atanan uzman arabulucularımız ile uyuşmazlıklarınızın çözümüne yardımcı olarak, ilişkileri dostluğa çeviriyoruz.
Birleşik Arabuluculuk Merkezleri: Davadan Önce Son Çözüm Noktası