Blog

blog
  • 04.08.2021

İŞ KANUNU VE İŞ HUKUKUNDA ARABULUCULUK

İş hukuku ile ilgili düzenlemelerin temelini oluşturan 4857 sayılı ‘’İş Kanunu’’ , iş hayatında işçi ve işverenlerin sorumluluk ve haklarını düzenlenmek amacıyla 2003 yılında yürürlüğe girmiştir.

Bu kanunla işçi ve işveren hakları, sorumlulukları , ceza , iş güvenliği , izin, ücret , çalışma , iş sözleşmesi  gibi kavramlar açıklanmış ve düzenlenmiştir. Aynı zamanda kanunda çalışan ve işverenin hakları ve yükümlülükleri de belirlenmiştir.

İşçiler İş Kanunu ile onlara sağlanan haklardan yaralanabilir. Bunun en temel kuralı ise işverenle yapılan bir hizmet sözleşmesinin ( iş sözleşmesi )  olmasıdır.

Hizmet Sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu madde 393’de işçinin işverene bağımlı olarak belirli süreyle veya belirsiz süreyle iş görmeyi, işverenin de işçiye zamana veya yapılan işe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır.

İşçi ve işveren ilişkilerini, karşılıklı hak ve görevlerini, işe ve işyerine ilişkin yasa ve yönetmelikleri vb. konu alan hukuk dalına ‘’iş hukuku’’ denir. Kısacası iş hukukunda iş ve çalışma hayatını düzenleyen kanunlar yer alır.

İş hukuku ; işçi haklarının korunması ihtiyacından doğan , işçi ve işveren arasındaki eşitlik ilkesinin bozulmamasını sağlamayı amaçlayan böylece toplumdaki dengenin oluşmasını sağlayan hukuk ilkeleriyle güçlendirilmiş bir alandır. Her ne kadar bir denge sağlanması amaçlansada işçi ve işveren arasında iş ve çalışma hayatıyla ilgili uyuşmazlıklar ortaya çıkmaktadır.

İş hukukunda işçi ve işveren arasında iş sözleşmesinden doğan ilişkileri düzenlerken bu ilişkilerden kaynaklı ortaya çıkan uyuşmazlıklarda bir çözüme gidilmesi gerekmektedir. Bu anlamda ilk akla gelen çözüm yolu mahkemeler ve yargısal yollarla sorunların giderilmesidir. Ancak mahkemeler, gerek kendi bünyelerindeki iş yükünden  gerekse uyuşmazlıkların eskiye göre daha karmaşık hal almasından kaynaklı her zaman istenilen sonucu üretememeye başlamıştır.

Bu nedenle de uyuşmazlıkların çözümlenmesi için yargıya alternatif olarak bir arayışa başlanmıştır.  Bu arayışlardan uyuşmazlıkların çözüme kavuşması için en hızlı yayılan ve tercih edilen edilen  ‘’arabuluculuk’’ yöntemi kullanılmaya başlanmıştır.  Alternatif olarak kullanılan arabuluculuk yöntemi, iş hukukunda  ‘’ 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile iş mahkemelerinin yükünü azaltmak amacıyla işçi-işveren uyuşmazlıkları bakımından zorunlu arabuluculuk kapsamındadır. Böylelikle, arabuluculuğa başvurulması Kanun'da bir dava şartı sayılmıştır.’’

Hem işçi-işveren tarafları açısından hem de mahkeme açısından, arabuluculuğun dava şartı olması sürecin hızlı ve daha az masraflı olmasını sağlamaktadır.

Birleşik Arabuluculuk Merkezleri ile size yakın çözüm noktalarımızda, başvurunuza göre atanan uzman arabulucularımız ile uyuşmazlıklarınızın çözümüne yardımcı olarak, ilişkileri dostluğa çeviriyoruz.

Birleşik Arabuluculuk Merkezleri: Davadan Önce Son Çözüm Noktası

Blog

5 SORUDA ARABULUCULUK!
  • 14.08.2021
TÜKETİCİ UYUŞMAZLIKLARINDA ZORUNLU ARABULUCULUK
  • 14.08.2021
TİCARİ DAVALARDA ARABULUCULUK ZORUNLULUĞU
  • 10.08.2021
PERFORMANS DÜŞÜKLÜĞÜ NEDENİYLE İŞ SÖZLEŞMESİ FESİH EDİLEBİLİR Mİ?
  • 10.08.2021
İŞE İADE UYUŞMAZLIKLARINDA DAVA ŞARTI ARABULUCULUK
  • 07.08.2021